Yaşasın Emek, Yaşasın Dayanışma
Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı vesilesiyle açıklamalarda bulundu.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı’nı bu yıl ne yazık ki alanlarda ve meydanlarda kutlayamadıklarını belirten Mesut ÖNER, ‘’ Çünkü Kovid-19 ve neden olduğu pandemi ; meydanlardan haykıran, dayanışma ruhuyla alanlarda buluşan biz emekçileri alanda değil sanal ortamda bayram kutlamaya, dayanışma yönünde buluşmaya zorluyor. Bugün, hem kaybettiklerimizin üzüntüsünü hem de pandemiyi yenme noktasındaki gücümüzü ve virüsle savaşacağımıza dair umudu aynı anda yaşıyoruz ve haykırıyoruz. Bugün sadece Türkiye’de değil, Dünyanın hemen hemen bütün ülkelerinde; kamu görevlileri, işçiler, işsizler, öğrenciler, yaşlılar ve gençler hayatta kalmak için evde kal çağrısıyla karşı karşıyalar. Biz de buradan sesleniyoruz; virüsü yeninceye kadar evde kalalım, virüsü yenmek için tedbirlere uyalım, pandeminin bitmesi için umudumuzu koruyalım ve insanlığın yarına dair umudunu diri tutmak için direncimizi daima yüksek tutalım. ‘’ dedi.
Pandemi sürecinde canla başla çalışan kamu görevlilerine teşekkür ediyoruz.
Pandemi sürecinde kamu hizmetlerinin aksatmadan yürüten kamu görevlilerine, kamu yönetimine teşekkür ettiklerini ifade eden Mesut ÖNER ‘’Bu süreçte şifa için evini, eşini, evlatlarını, ailesini ve yakın çevresini ikinci plana iten, fedakârlık bayrağını zirveye diken sağlık çalışanlarımıza, doktorlarımıza, hemşirelerimize ve diğer tüm sağlık personelimize şükranlarımızı, saygılarımızı sunuyoruz. Bizlere Türkiye’de yaşamanın değerini bizzat yaşatan sağlık çalışanlarımıza; “iyi ki varsınız” diyor ve onlardan helallik istiyoruz.’’ dedi.
Hedef daha adil bir dünya, daha müferreh bir insanlık.
Artık dünyada akan kanın durması gerektiğini vurgulayan Mesut ÖNER, ‘’Arakan’da , Doğu Türkistan’da, Doğu Afrika’da Devlet terörü son bulsun, Doğu Türkistan’da kardeşlerimiz Çin zulmünden ve işgalinden kurtulsun, kardeş Azerbaycan’ın, Dağlık Karabağ’daki hukuku tanınsın, istiyoruz. Bütün Dünya’da darbe yönetimleri sona ermeli, darbeciler hesap vermeli, milletin iradesiyle seçilenler göreve gelmeli bakışımızı bir kez daha ifade ediyor, her tür darbeye, vesayete karşı olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz. Filistin üzerindeki İsrail işgali, Kudüs’e yöneik Siyonist vahşeti bitirmek siyonist katillere insanlık önünde hesap verdirmek bütün insanlığın ortak iradesi ve gayesi olmalıdır. Pandemi insanlara yaşatılan zulümleri, insanlığa yönelik terör, zorbalık, zulüm gibi tehditleri örtmemeli, perdelememeli, unutturmamalı. ‘’ dedi.
Dünya insanın ve insanlığın ikametgahıdır.
Salgın tehdidinin bütünüyle bittiğini göreceğimiz günlerin yakın olduğuna inandıklarını ifade eden Mesut ÖNER, ‘’Pandemi üzerinden “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”, “çok şey değişecek”, “dijital dönüşüm hakim olacak”, “yapay zekâ ve bütünleşik sistemler istihdamda insan emeğini gereksiz kılacak”, “robotik üretim ve sistemler maksimum verim minimum istihdam anlayışıyla insan elini ve emeğini değersizleştirecek” gibi öngörülerin, dayatmaların, kurnazlıkların hiçbirine itibar da etmiyoruz, izin de vermeyeceğiz. Herkes şunu bilsin ki; Dünya insanın ve insanlığın ikametgâhıdır. İnsanın merkezde olmadığı hiçbir sistem, insana dayanmayan hiçbir üretim, insan aklının ve ahlakının şekillendirmediği hiçbir hizmet insanilik vasfını taşıyamaz ve ihtiyaçları karşılayamaz. Daha da ötesi insan yoksa emek yoktur. İnsan yoksa üretim de tüketim de yoktur. İnsan yoksa hayat, hayal, umut ve özgürlük yoktur. Bunu içinde bulunduğumuz süreçte kamu işvereni de, özel işvereni de, sermaye de, kamu görevlileri de, işçi de, işsiz de çok iyi yaşadı ve gördü.’’ dedi.
Kamuya verilen sözler tutulmalı, vaatler yerine getirilmeli.
Bu sürecin ‘’Güçlü Memur-Güçlü Devlet’’ söylemimizin doğruluğunu ıspatladığını vurgulayan Mesut ÖNER, ‘’Korona sonrasında ilk yapılması gereken işlerden biri, kamu personel sisteminin bütünüyle ve herkes için kadrolu ve güvenceli istihdamla şekillendirilmesi olmalıdır. Kamuda kadrosuz personel kalmamalı, güvencesiz kimse olmamalı. Kariyer ve liyakat sistemi tarihi birikimimize ve medeniyet perspektifimize uygun biçimde kurulmalı ve uygulanmalı.3600 ek gösterge artışı bir an önce yapılmalı, kapsamda daha fazla kamu görevlisi yer almalı, kurum, unvan, öğrenim ayırımı kesinlikle yapılmamalı. Kamunun boş kadrolarına dönük atama süreçleri hızlandırılmalı, ataması yapılanlar biran önce göreve başlatılmalı. 4B ye geçirilen 4C li personelin zorunlu emekliliği, ek ödeme yoksunluğu, görevde yükselme yoksunluğu son bulmalı. Gelir vergisinde adalet beklentimiz karşılanmalı, oranlar düşsün talebimiz dikkate alınmalı. 31 Mart seçimleri sonrasında görevine son verilen belediye personeli, gerekirse yasal düzeleme yapılarak görevine iade edilmeli, boştan geçen süreleri de gelir kayıpları da tazmin ve telafi edilmeli. Kılık kıyafet dayatmasına son vermenin, grev ve siyaset yasağına son vermenin pandemi sonrasına normalleşmeye katkısının büyük olacağı görülmeli ve kamu görevlilerine bu yasaklara son müjdesi verilmeli. Ek göstergeleri yükseltmek, ek ödemeleri emekli ikramiyesi ve maaşına dâhil etmek artık gerçekleşsin. Emekli maaşları arttırılmalı, aile ve çocuk yardımı getirilmeli. Hizmet sınıfları değiştirilen; müze araştırmacısı, arşivci, folklor araştırmacısı, kütüphaneci, kitap patoloğu, sosyologlar ile biyologlar ve bu kapsamda emsalleri ya da benzerleri ile farklı zam, tazminat, oran ve miktarlarına tabi tutulan personelin mağduriyetleri giderilmeli. Kamu hizmetinin sunumu sırasında şiddete maruz kalan kamu görevlisi ayıbından kurtulmalı, sağlık çalışanlarının şiddete karşı korunması noktasında atılan doğru adımı diğer kamu görevlilerini de kapsayacak şekilde yaygınlaştırmalı. Toplu sözleşme ikramiyesi yükseltilmeli ve dayanışma aidatı uygulamasına geçilmeli. Kadrosuz usta öğreticilerin, vekil ebe-hemşirelerin, vekil imamların, ek ders ücreti karşılığı görev yapanların birikimleri yok sayılmamalı. ‘’ dedi.
Yaşasın emek için ter döken, zaman harcayan herkesin direniş ruhu.
Mesut ÖNER,’’1 Mayıs’ta dayanışmanın ve emeğinin bayramının heyecanıyla, şuna yürekten inanıyor ve haykırıyoruz; bizi birbirimize hasret bırakan, aynı masada çay içmemize, aynı odada sohbet etmemize, kucaklaşmamıza, kavuşmamıza engel koyan pandemiyi yeneceğiz, yardımlaşacağız, dayanışma içinde umuda yol alacağız. Bugün olduğu gibi hep birlikte haykıracağız; yaşasın emeğimiz, yaşasın birbirimize karşı sevgimiz ve muhabbetimiz, yaşasın inancımızın bize müjdelediği umut ve yaşasın emek için ter döken, zaman harcayan herkesin direniş ruhu.’’ ifadelerini kullandı.