Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı ve Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi Mesut Öner, Toplu Sözleşme Görüşmelerinin başlaması dolayısıyla konu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
3 milyon 200 bin memur ile 2 milyona yakın memur emeklisinin 2020 ve 2021 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının 5. Toplu Sözleşme Görüşmeleri ile belirleneceğine dikkat çeken Öner, "Biz, bu toplu sözleşmede gerçek rakamlar, piyasadaki gerçek durumlar üzerinden hareket edilmesini ve hükümetin de masaya cömert bir şekilde gelmesini bekliyoruz. Bu toplu sözleşmenin, kamu görevlileri için bir restorasyon paketi olmasını istiyoruz" dedi.
Süreç, kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayan bir pakete dönüşmelidir
Kamu görevlilerinin memnuniyetinin toplumun genel memnuniyetine tekabül ettiğine dikkat çeken Öner, " Tekliflerimiz son derece gerçekçidir. Bizim masadaki varlığımız kamu görevlilerinin beklentilerini karşılamak, milli gelirden alacakları payı temin etmek ve bu anlamda ülkede de ekonomik hareketliliği tesis etmektir. Çünkü kamu görevlilerinin bu sözleşmeyle alacakları tamamen iç piyasaya etki edecektir. Dört dönemdir toplu sözleşme sürecini yöneten konfederasyon olarak isteğimiz, bu toplu sözleşme sürecinin kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayan bir pakete dönüşmesidir. "şeklinde konuştu.
Gerçek enflasyon farkının maaşlara yansıtılmasını istiyoruz
Toplu sözleşme sürecini tahmini ve hedef enflasyon rakamları üzerinden yürütmek istemediklerini dile getiren Öner, " Gelinen noktada görüyoruz ki gerçek enflasyon ile hedef enflasyon arasında uçurum var. Geçen 7 yılın yedisinde de gerçek enflasyon ile hedeflenen enflasyon rakamı birbirinden farklı. Dolayısıyla 7 yılın tamamında yüzde 5'lik enflasyon hedeflenmiş ama gerçekleşen enflasyonun ortalaması yüzde 10'un üzerinde. Bu durumda yüzde 100 bir sapma söz konusu. Biz bu toplu sözleşmede gerçek rakamlar, piyasadaki gerçek durumlar üzerinden hareket edilmesini ve hükümetin de masaya cömert bir şekilde gelmesini bekliyoruz.
Bizim büyümeden pay almamız lazım. Biz, bu toplu sözleşmede büyümeden payı, olmazsa olmaz olarak görüyoruz. Enflasyon hangi oranda olursa olsun, ülkede bir büyüme eğilimi var. Her yıl belli oranda ülke büyüyor, bizim de bundan pay almamız gerekiyor. Bu doğrultuda büyümeden 2020 için yüzde 3, 2021 için yüzde 2 oranında refah payı istedik. "dedi.
Pazarlık masasından memnuniyet çıkmasını arzu ediyoruz
Enflasyon oranında yapılan zamlarla memur ve memur emeklilerinin maaşlarının yerinde saydığını ve farklı iyileştirmelerin de yapılması gerektiğini ifade eden Öner, “ Maaşlara zammın yanında, 3600 ek gösterge, kamuda sözleşmeliliğe son verilmesi, yardımcı hizmetler sınıfındakilerin genel hizmetler sınıfına alınması, memurlar için gelir vergisinin yüzde 15'e sabitlenmesi ya da yüzde 15'i aşan kısmının bir düzenlemeyle geri ödenmesini, tüm kamu görevlilerine bayram ikramiyesi verilmesini talep ediyoruz.
3600 ek gösterge, dördüncü toplu sözleşmede 'Ek Göstergelerde İyileştirme' başlığıyla masaya taşıdığımız bir konu. Bunun tüm kamu görevlilerini memnun edecek bir uzlaşı ve çerçeveyle yapılacağı yer toplu sözleşme masasıdır. Pazarlık masası aslında memnuniyetin üretileceği en önemli mekanizmadır. Hükümet açısından bu mekanizmayı işletmek için bu süreç aslında bir fırsattır. Bunun geri tepmemesi gerekir. "şeklinde konuştu.