Memur-Sen'den Zalimlere Karşı Birlik Ve Boykot Çağrısı.
Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı ve Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi Mehmet Emin Sofuoğlu, “Doğu Türkistan’da oruç tutmak da yasak. Başörtülü kadınlar taciz ediliyor, keyfi bir şekilde gözaltına alınıyor. Kur’an eğitimi engelleniyor, 500 bin civarında çocuk zorla ideolojik eğitimlere tabi tutuluyor. Buradan herkesi ‘Çin mallarını boykota’ çağırıyoruz” dedi.
Memur-Sen, Doğu Türkistan’da yaşanan kapalı devre zulmü protesto etmek, Çin zulmüne ‘dur’ demek için 81 ilde eş zamanlı olarak eylem yaptı. Eylemde Çin’in Doğu Türkistan’daki zulmü protesto edildi. Eylemlerin Manisa’daki adresi ise Manolya Meydanı oldu. Manolya Meydanı'nda bir araya gelen Memur-Sen’e bağlı sendikaların yöneticileri ve üyeleri ile Manisa Sivil Dayanışma Platformu Üyesi STK'ların Temsilcileri ve Üyeleri sık sık “İslam, İnsan, Özgür Türkistan”, “Oruca Uzanan Eller Kırılsın”, “Kahrolsun zalimler, kahrolsun Faşist Çin”, “Türkiye Uyuma, Türkistan’a Sahip Çık” şeklinde sloganlar attı.
Eylemde bir konuşma yapan Mehmet Emin Sofuoğlu, Doğu Türkistan’daki zulmü lanetleyerek, “Çin mallarını boykot” çağrısı yaptı.
Kapalı devre zulüm yapılıyor.
15 gündür Çinli askerlerin Doğu Türkistan’ı tamamen kuşatma altına aldığını belirten Sofuoğlu, şunları söyledi: “Doğu Türkistan’da oruç tutmak da yasak. Başörtülü kadınlar taciz ediliyor, keyfi bir şekilde gözaltına alınıyor. Kur’an eğitimi engelleniyor, 500 bin civarında çocuk zorla ideolojik eğitimlere tabi tutuluyor. Çin hükümeti, farklı Türkçe lehçelerinde konuşan yerli halkı Çinceyi kullanmaya zorlayarak asimilasyon politikaları uyguluyor. Mal varlıklarına keyfi bir şekilde el konuluyor, seyahat özgürlükleri kısıtlanıyor. Türkistanlı kadınlar, ‘plan dışında’ hamile kaldıklarında hamileliklerinin son günleri dahi olsa mecburi kürtaja tabi tutuluyor. Nüfus planlaması dışında olan çocukların gizli olarak dünyaya getirilmesi hâlinde ise aileler çok yüksek maddi cezalara maruz kalıyor, doğum yapan kadın veya eşi memur ise bu kişinin görevine son veriliyor. Bu hukuksuzluklara, zulümlere, yasaklara ve baskılara itiraz edenler evlerinden alınıyor, demokratik eylem hakkını kullananlar sokak ortasında öldürülüyor. Halka önder olabilecek kapasitedeki bazı âlimler de zehirlenerek öldürülüyor.”
Bölgeye sağlık kuruluşları dahi giremiyor.
Sofuoğlu, Çin devletinin Doğu Türkistan’ı karantina altına alarak, her gün yeni bir katliam gerçekleştirdiğini, yardım kuruluşlarının dahi bölgeye giremediğini, iletişimin tamamen koparıldığını kaydederek, “Çin, Doğu Türkistan’da olup bitenlerin, gerçek haber ve bilgilerin üstünü zorla örttürmektedir. Kendi güdümündeki medyayı müthiş derecede dizginleyerek kör ve sağır duruma getirmektedir. Gerçekleri kontrol ederek ustaca ve sinsice gizlemektedir. Çin’in bu sahtekârlığı bütün dünyaca bilinmektedir” şeklinde konuştu.
Kahrolsun emperyalizm, kahrolsun faşist Çin
Dünyanın sessizliğinden cesaret alan Çin hükümetinin soykırıma dönüşen uygulamalara imza attığını ifade eden Sofuoğlu, “Dünya bu soykırıma, bu insanlık zulmüne, bu alçaklığa ve vahşete seyirci kalarak, ortak oluyor. Lanet olsun böyle faşizme, lanet olsun Çin zulmüne. Adaletsizlik, hukuksuzluk bunların kanına işlemiş. Yaşanan zulümler karşısında uluslararası kamuoyu her zamanki gibi üç maymunu oynuyor. Yere batsın adaletsiz dünya, kahrolsun emperyalizm, kahrolsun vicdansız faşist Çin” diye konuştu.
Akıttığınız kanda boğulacaksınız.
“Doğu Türkistan söz konusu olunca vicdanını duvara asanları kınıyoruz” diyen Mehmet Emin Sofuoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm dünya sussa da biz susmayacağız! Yeryüzünde tek başımıza bile kalsak mazlumun ve mağdurun yanında yer almaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Onların haklarını savunmaktan katiyen geri durmayacağız. Büyük Memur-Sen ailesi olarak, STK'lar olarak, Duyarlı Manisa Halkı olarak biz var oldukça Doğu Türkistan zulmünü, Gazze katliamlarını, Suriye vahşetini, Mısır ve Arakan’da yaşanan hukuksuzlukları gözlerine sokmaya devam edeceğiz. Gözlerinizi kapayarak vicdanlarınızın sizi rahat bırakmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Buradan faşist Çin’e sesleniyoruz; Doğu Türkistan’a baskı uygulamaktan, vicdanları yaralamaktan, insan haklarını çiğnemekten, din ve vicdan hürriyetini gasp etmekten bir an önce vazgeç. Yeter artık. Uyarıyoruz! Akıttığınız kanda boğulacaksınız, hiç bir zulüm ebedi değildir. Aklınızı başınıza alın.”
Zalimlere karşı birlik vakti.
Çin hükümetinin, Doğu Türkistan’da Uygur nüfusunu azaltarak bölgeyi Çinlileştirmek istediğini dile getiren Sofuoğlu, “Bu zulme ‘dur’ demek için tüm vicdan sahiplerini ayağa kalkmaya, Çin zulmü son bulana kadar bir daha oturmamaya davet ediyoruz. Bugün Çeçenistan’ın Ruslardan gördüğü zulmü, Doğu Türkistanlılar Çinlilerden görmektedir. Dünya ise bu zulme göz yummaktadır. Doğu Türkistan meselesi sadece Uygurların bir sorunu olarak görülmemeli ve vicdan sahibi insanlar bu meseleyi sahiplenmelidir. Doğu Türkistan’daki soydaşlarımıza destek olmak, faşist Çin zulmünü protesto için ve boykot için harekete geçelim” ifadelerini kullandı.
Gerçekleştirilen basın açıklamasının ardından Doğu Türkistan ve Dünya Mazlumları için dua edildi.
