Emeğin ve Özgürlüklerin Teminatıyız

Memur-Sen bütün kollarda yetkili

Sendikacılığın çalışma hayatında oluşan travmalar üzerine doğduğuna dikkat çeken Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi,”Sendikacılığın amacı emeğin karşılığını almak, insanın özgürlüğünü sağlamaktır. Sendikal mücadelemiz yanında hak adına ihtiyacı olan her mazlumun haykırışına da şefkat kanatlarımızı açarak cevap vermek, kadim medeniyetimizin bize bir mirasıdır. Nerede bir haksızlık varsa, nerede mağdur olan  insan  varsa, nerede bir hakkını alamayan varsa sendikal misyonumuz orada olmamızı gerektirir. Dünyanın hiçbir sendikası rekabet şartlarının olduğu sendikal ortamda Memur-Sen gibi bütün kollarda yetkili değildir. Bu başarı sizlerindir. Çalışma hayatına yeni bir soluk kazandırmak, İnsanımıza faydası olan her şeyi talep edip mücadelesini vermek zorundayız. En büyük sendika olmak bizleri rehavete sürüklememelidir."dedi.

Vesayet odaklarına karşıyız

Bu ülkenin en büyük sivil toplum örgütü olarak, ülkemiz adına verilecek kararlarda inisiyatif almayı kendimize bir görev olarak biliyoruz diyen Selvi,”Memur-Sen olarak kendimizi milletimizin küllerinden doğan bir haykırış olarak görüyor. Bu mihvalde milletimizin hizmetinde olmayı da kendimize görev biliyoruz. Dünyanın bütün ülkelerinde oluşturulan müesses yapılar her alanda emperyalist düzene hizmet etmektedir. 1961 anayasasında bu milleti kendi haline bırakmaya gelmiyor mantığı ile vesayet mekanizmalarını kurdular. 16 Nisanda 'Siz ne kadar oy verirseniz verin, ülkeyi siz değil biz yönetiriz.' diyen vesayet odaklarına karşı 'Evet' diyeceğiz.”şeklinde konuştu.

Kalıcı olmayan iktidarlar, güçlü kararlar alamazlar

Kalıcı olmayan iktidarlar, güçlü kararlar alamazlar vurgusu yapan Selvi,”Vesayetle kapalı sistemi yönetmeye kalkarsanız  ülke genelinde kaos yaşarsınız. Milletimizin her zaman olduğu gibi yine en doğru kararı vereceğinden eminim. Artık Türkiye operasyon yapılan bir ülke olmaktan kurtulmalı, kendi gönül coğrafyasında ve dünyada hakkettiği yere gelmelidir. 16 Nisandan sonra ülkemizin yönetim paradigmasında önemli değişiklikler olacaktır. Siyasi vaatlerle, millet iradesiyle seçilen milletvekilleri transferleri yaparak mevcut hükümetlere operasyon yapma süreçleri sona erecektir. Bu millet verdiği oylarla iradesini hakim kılacak. Milletten yetki alan bir hükümetin, güvenoyu almasına gerek kalmayacaktır. Çünkü güvenoyunu da milletten almış demektir."dedi.