Değerli Basın Mensupları:
Manisa Eğitim Bir-Sen Celal Bayar Üniversite Temsilciliği olarak, üniversitelerimizdeki idari ve akademik personelin sorunlarının bir an önce çözüme kavuşturulması için bir araya gelmiş bulunmaktayız.
Yeni YÖK yasa tasarısı acil olarak düzenlenmeli ve yasalaşmalıdır. 1980’lerin şartlarına göre hazırlanan bir yasayla üniversiteleri yönetmek, üniversitelerden bilgi ve teknoloji üretmesini beklemek mümkün değildir. Demokratikleşmeyi, akademik özgürlüğü, kaliteli eğitimi, güncel bilgiyi ve derinleşmiş bilinci merkeze alan, ara rejim kalıntılarından bütünüyle arındırılmış bir üniversite ve yükseköğretim sistemini sürdürmek gerekir. İktidarın ‘2023’ Vizyonunda bilimin merkezi yapmak istediği bir üniversite gerçeği var. Bina olarak bilimin merkezi olacak mükemmel altyapılar oluşmasına rağmen, çalışanların gönlüne köprü kurmayı düşünmeyen bir YÖK ve buna henüz yaklaşmayan bir irade var. YÖK, kuruluş itibarıyla yasal bir kurum ama çalışanların dünyasında beklentileri karşılayabilmiş bir kurum değil. Yük alan değil, yük olan yapı gibi görülüyor. Sorunların çözümüne katkı sunarak imajını düzeltmelidir.
Öğretim elemanlarınınmaaşları 21.yüzyıl Türkiyesine göre düzenlenmeli ve benzer meslek gruplarına göre ücretlerde hak ettikleri iyileştirme yapılmalıdır. Üniversitelerde okutman, öğretim görevlisi, araştırma görevlisi, yardımcı doçent, doçent, profesör olmak üzere birbiri arasında çeşitli gelir kalemleri ve avantajlarla farklı ücret uygulamaları söz konusu.Üniversitede görev yapmaktan ve bilim adamı olmaktan dolayı keyiflenen bir yapı olması gerekirken, reva görülen ücretlendirmeyle hayıflanan bir akademik yapı var. Üniversitelerde akademik personel arasında acilen adil bir ücret sistemine ihtiyaç var. Adil bir ücretlendirme tablosu oluşturup bordrolar ek ödemeyle tahkim edilmelidir.
İdari personelin özlük hakları iyileştirilmeli, maaşları, ikinci öğretim mesai ücretleri tekrar düzenlenmeli ve aldıkları oran ve miktar artırılmalıdır.
Yrd. Doç, Doç ve Prof. Kadrolarına atanma kriterleri öğretim elemanlarının performansına dayalı olmalı ve kriterleri sağlayan herkese verilmelidir.
Ülkemizde pek çok üniversite, gerek öğrenciler, gerek öğretim elemanları ve gerekse idari/yönetim işlemleri açısından avantajları yönünden Bağıl Değerlendirme Sistemini kullanmaktadır. Bu yüzden akademik personel açısından önemli olan Yabancı Dil Sınavında (YDS) da bağıl değerlendirme sistemine geçilmelidir.
28 Şubat sürecinde mağdur edilenakademisyenler, doktoralarını bitirdikten sonra yıllarca hak ettikleri akademik kadroları verilmediği için derslere girememiş, yüksek lisans- doktora öğrencisi yetiştirememiş, bilimsel projeleri desteklenmemiş dolayısıyla akademik çalışmalardan uzak kalmışlardır. Bu yüzden doçentlik kriterlerini yerine getirememektedirler. 1998–2004 yılları arasında doktorasını bitirdiği halde en az 5 yıl boyunca Yrd. Doç. Kadroları verilmeyen öğretim elamanlarının doçentlik kriterlerinin yumuşatılması gerekmektedir.
Bizler Eğitim Bir-Sen Celal Bayar Üniversite Temsilciliği olarak ülkemizdeki akademik ve idari personelin sorunlarının bir an önce çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. 2023 ve 2071 hedeflerine uygun, altyapısı ve çalışanlarıyla başarılı, ilerici, modern, bilimsel yeterliliğe sahip, dünya ile yarışan üniversiteler hedefliyoruz.
Bizi dinlediğiniz için teşekkür ederiz.
Kamil ŞİRİN
Manisa Eğitim Bir-Sen CBÜ Basın Sorumlusu
Kenan ERDOĞAN Selim ALTINTOP