Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı ve Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi Mehmet Emin Sofuoğlu, Anayasa Mahkemesinin, dershane yasası olarak bilinen 6528 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin iptaline karar verdiği bilgisine ulaşıldığını, Mahkemece resmi bir açıklama yapılmadığı için maddelerin tamamen mi kısmen mi iptal edildiğine dair kesin bir bilgi bulunmadığını ve iptal kararının da kararın gerekçesinin de henüz açıklanmadığını söyledi.
Bu noktada yapılacak açıklamaların, katkıdan çok sansasyon, spekülasyon ve manipülasyon malzemesi yapılabileceğini vurgulayan Sofuoğlu, “ Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçesinin anayasanın 42 ve 48 inci maddelerine aykırılık olarak tespiti karşısında yeni bir kanuni düzenlemeyle dershanelerin kapatılmasının mümkün olamayacağı açığa çıkmış durumdadır. AYM’nin kararından sonra dershanelerin kapatılma sürecinin devamı artık mümkün değildir. Bu itibarla bundan sonra yapılması gereken ilk iş; sorun alanı olarak görülen dershanelerin kanun zoruyla kapatılması yerine seçme ve eleme sınavına dayalı kademeler arası geçiş sürecinden öğrenci ve öğretmen odaklı, öğrencinin sınav sonucu yerine okuldaki tüm faaliyetlerinin değerlendirilmesine dayalı bir eğitim reformu için tüm tarafların çaba göstermesi olmalıdır.
Anayasa Mahkemesi, söz konusu kararın sonuçlarını göz önüne alarak gerekçeli kararını ivedilikle Resmi Gazetede yayımlamalıdır. Gerekçeli karar açıklanmaksızın yasama tasarrufu bir anlam ifade etmeyecektir. Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararının yayımlanmasını müteakiben ortaya çıkan hukuki boşluğu giderecek düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
Dershanelerin kanun gücüyle kapatılması süreci iptal kararıyla birlikte sona ermiştir. Ancak dershanelerin kapanması yönündeki kamu iradesi ve eğitim alanıyla ilgili çalışmalar yürüten kişi ve kurumların beklentisi devam etmektedir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı çocuklarımızın ve gençlerimizin sınav temelli eğitim sistemi ve süreçlerinden kurtarılmasına ilişkin çalışmaları yasaklamıyor. Bu noktada başta Bakanlık olmak üzere bütün taraflar kabul edilmiş mottosuyla “at yarışı hipodromu”na dönen dershanelerin çocuklarımızın, gençlerimizin, ailelerimizin ve geleceğimizin vizyonundan çıkması için çözüm odaklı ve ortak akılla proje ve uygulama önerisi geliştirmeye devam etmelidir.
Sistemin dershanelere yönelik ilgiyi ve talebi azaltmasının ön koşulu, okulların imkânlarının arttırılması ve öğretmenlerin mesleki memnuniyet düzeyinin yükseltilmesidir. Okulun hayatın içine çekilmesi, günlük hayat içinde çocukların okulla daha fazla ilişki kurabilecekleri imkân, fırsat tesis ve tekliflerin okullarda bulunması/sunulması gerekir.” Şeklinde konuştu.