Davamızın Başkenti Kudüs'tür
Manisa Rum Mehmet Paşa Bedesteninde Eğitim-Bir-Sen Manisa Şubesinin öncülüğünde, Genç Memur-Sen, Genç İHH, MCBÜ ADEM Öğrenci Topluluğu ve MANAD Öğrenci Topluluğunun katılımıyla, Kudüs Mihmandarı Bülent Deniz’in konuşmacı olarak katıldığı ‘Yüzyıllık İşgal ve Hasret;Kudüs ve Biz’ temalı bir konferans düzenlendi.
Manisa halkının yoğun ilgi gösterdiği konferansa Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı İdris Avşar, Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Bilal Demir, Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Manisa Kurucu Başkanı Resül Ersöz, Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Sağlık-Sen Manisa Şube Başkanı Mustafa Irgat, Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Eski Başkanı Mehmet Emin Sofuoğlu, İHH Manisa İl Temsilcisi Mehmet Turhan, Ensar Vakfı Manisa İl Temsilcisi Arif Çeler ve İlim Yayma Vakfı Manisa İl Temsilcisi Recep Özgüvenç katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner,” Kudüs, ilk kıblemiz, Miraç başlangıcımız, Peygamberimizin müjdesi ve emaneti, Yedi Güzel Adamdan biri olan Nuri Pakdil’in ifadesiyle ‘Kudüs anadır’. Kudüs, yüzyıldır işgal altında, işgal 1917 yılında başladı ve yüzyıldır bu coğrafyada kan, gözyaşı ve işgal durmuyor. Küfür, batıl, batı tek millet, yek vücut, Müslümanlar ise paramparça, Kurucu Genel Başkanımız Merhum Mehmet Akif İnan’ın tabiriyle ‘Batı sırtımızda paslı bir bıçak’ canımızı acıtıyor.’ Gönül coğrafyamızda kan ve gözyaşı durmuyor. Bizler, bir vücudun azaları gibi bir ve beraber olmadıkça, ümmet olarak ortak hareket etmedikçe Kudüs özgür olmayacak. Hep birlikte Kudüs özgür olana kadar mücadelemiz devam edecek. Müslümanları, gençlerimizi bilinçlendirmeli, Kudüs’e sahip çıkmalıyız.”dedi.
‘Yüzyıllık İşgal ve Hasret;Kudüs ve Biz’ temalı bir konferansın konuşmacısı Bülent Deniz ise konuşmasında;” Bugün burada davamızın başkenti Kudüs ve Filistin davamızla ilgili konuşmak üzere huzurunuza geldik. Yalnız gördüğüm kadarıyla, Maşaallah Manisa’daki herkes bir Kudüs muhafızı ruhu ve şuuruyla bu salonu doldurmuş, ilk kıblemiz Kudüs’e sahip çıkıyor.
Kudüs ve Filistin konusunda bir hatip olarak karşınızda değilim, Akademisyen bir kimliğim yok, hoca hiç değilim. Kudüs-ü Şerife defalarca gitmiş. Mescidi Aksa’da bulunduğu sayıyı unutmuş, Filistinli kardeşlerinizden selam getiren, bir kardeşiniz olarak beni dinlemenizi rica ediyorum.
Ecdadımız Devlet-i Ali Osmanlının zevale uğrayarak 9 Aralık 1917 yani bundan tam yüzyıl önce Mescidi Aksa’daki nöbetini terk etmek zorunda bırakıldığı ve İngiliz işgal manda yönetimine Filistin topraklarını devrettiği günden beri öyle şeyler yaşandı ki tarih kitapları bunları hiç yazmadı. Dünyanın değişik yerlerinden işgalci yerleşimci olarak getirdikleri Yahudilerin Filistin topraklarında kurdukları terör örgütleriyle bu bölgede yaşayan insanlara büyük zulümler yaşattılar. Filistin topraklarını yaşanmaz hale getirdiler.
1944 yılına gelindiğinde İngiliz Manda yönetiminin organize ettiği terör faaliyetleri nedeniyle Filistin Müslümanlar için yaşanılmaz bir hale geldi. İngiliz manda hükümetinin 1946 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ‘Etnik farklılıklar ve mezhep çatışmaları nedeniyle Filistin bölgesinde huzuru sağlayamıyorum.’ bahanesiyle Filistin topraklarını BM’ye devrederek ve orada yapılan düzmece bir oylamayla Siyonist İsrail Devleti kurdurulmuştur.
Siyonist İsrail devletinin kendi güvenliğine tehdit olarak gördüğü için Filistin topraklarına almadığı kişi benim, benden nasıl bir tehdit unsuru oluyorsa bilemiyorum. Onlar küçücük çocuklardan korkuyorlar. Zebaniler, sırtlanlar gibi saldırdılar Muhammed Fevzi El-Cündi’ye, onun tek başına, aslan gibi duruşundan korktular. Korku onların varoluş sebebidir. Ümmetin yeniden dirilişinden korkuyorlar. Ve korkmalılar.”ifadelerini kullandı.
