Bir Hilal Uğruna Batan Güneşlerin Zaferi Çanakkale.
Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner; 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 105. Yıl dönümü vesilesiyle açıklamalarda bulundu.
Çanakkale Zaferi’nin; ‘’Bir Hilal Uğruna Batan Güneşlerin Zaferi’’ olduğunu vurgulayan Mesut Öner, ‘’Çanakkale, hiçbir silah ve teçhizat gücünün kırmayı başaramadığı, tarihte eşine az rastlanan destansı direniş, askeri bir zafer olmakla birlikte, bir milletin ezeli kahramanlığının sembolik ifadesi, topyekûn var olma mücadelesi olması bakımından önemlidir. Çanakkale, izzet içinde ölümü zillet içinde yaşamaya yeğleyen asil ruhun verdiği ‘İstiklal Mücadelesi’ ateşinin bir daha sönmemek üzere tutuşmasıdır. Çanakkale, aynı zamanda medeniyetler çarpışmasının veya yüzleşmesinin de en canlı, ibretlik görünümüdür. Orada ahlaklar, anlayışlar, değerler, tarihin ve insanlık vicdanının huzurunda birbirini test etmiş, yüzleşmiştir. Dünya bir kez daha hak ile batılı, yalanla hakikati, zulümle adaleti, zorbalıkla merhameti, barbarlıkla insanlığı, ölümle hayatı aynı kare içinde mukayese edebilmiştir. Çanakkale, nice anaların evlatsız kaldığı fakat kibrin tevazuya, kuvvetin hakka, zorbalığın imana, emperyalizmin özgürlük iradesine diz çöktüğü bir savaştır.’’ dedi.
‘Çanakkale Geçilmez’, bir varoluş, istiklal ve istikbal parolasıdır.
Dünyayı sömürgeleştiren Batı’nın merkez güçlerinin, Osmanlı’yı yıkmak amacıyla, topyekun boğaza yanaştıklarını belirten Öner, ‘’ Bu sırada ‘Hasta adam’ diye tabir ettikleri Osmanlı Devleti’nin yeni bir savaşı sürdüremeyeceğini ve kazanamayacağını düşünen emperyalistler, kendilerinin hiçbir şartta kaybetmeyeceklerine inanmışlar, Osmanlı’ya ebediyen yok edecek son darbeyi indirmek için kıyıya yaklaşan zırhlı filolarda zafer partilerine, kutlamalarına bile başlamışlardır. Önünde hiçbir kuvvetin duramayacağına kesin gözüyle bakılan emperyalist güç, karşısında bir ordunun iman dolu göğsüyle çelikleşen aşılmaz siperlerini bulmuştur. Gelibolu’nun düşmana doğru esen rüzgârı tek dişi kalmış canavarın vahşi alçaklığını tersine çevirmiştir. Tarihe yön verecek rüzgâr Kut’ul Amare’den başlayarak tersine dönmeye başlamıştır. Çanakkale, bir neslin yok olması pahasına geçilememiştir. ‘Çanakkale Geçilmez’, bir varoluş, istiklal ve istikbal parolasıdır. Çanakkale geçilmez demek, iman, ahlak, İslam, vatan, ezan geçilmez demektir. Bu uğurda bir neslin ölümü göze alması ve şehadete yürümesi, arkasından gelecek yeni nesillere istiklalin önemini anlatacak tarihî bir mirastır. Zaferi kazanan sır, bir yüce hakikate inanmış, adanmış olmanın, bütün matematikleri geçersiz kılan sonsuz gerçekliğidir. Çünkü onlar ölümsüzlüğün tadıyla mest olarak bir kez bile tereddüt etmeden ölümün üzerine giden, yüzyıl sonra tarihe görkemli bir dönüş yapan nesillerin şehadetle beslenen, şehadeti besleyen ruhudur. Onlar o gün önden şehadete yürüdüler, ardından gelen nesiller, 15 Temmuz, Afrin ve İdlib başta olmak üzere, onların izlerini takip ettiler.’’ dedi.
Çanakkale, millet olma bilincimizi tahkim etmiştir.
Çanakkale Zaferi’nin, bütün dünyanın siyasal, sosyal dengesini, denklemini değiştiren en etkili gelişme olduğunu dile getiren Mesut Öner, ‘’Bizim içinse İstiklal Harbi’nden kurulan yeni devlete, şimdilerde emperyalizmin her türlü vesayet ve esaret kumpaslarına direnişimizde ilham olmuştur. Çanakkale, millet olma bilincimizi tahkim etmiştir. Çanakkale, milletimizin varoluş irade ve direnişini dünyanın hiçbir gücünün kıramayacağını göstermiştir. Çanakkale, bizi besleyen kök değerlerin geçmişteki iftihar tablosu olmasının yanı sıra, gelecekteki cesur atılımlarımıza da eşsiz ilham vermektedir, vermelidir. Bu bütün hücreleriyle samimi inanç, bu inançlı mücadele, mücadeleyi bırakmayan kararlılık bizim rehberimiz olacaktır, olmalıdır. Birlik ve beraberliğimizi hedef almaya devam eden saldırılara karşı verdiğimiz mücadelede Çanakkale ruhu, amaçlarımızın, idealimizin güç ve ilham kaynağıdır. Atalarımızın korumak ve bizlere ulaştırmak için uğrunda canlarını verdikleri değerleri, biz birlikle, bilgiyle, ilimle, teknolojiyle, ahlakla, erdemle, cesaretle güncelleyerek daha güçlü bir şekilde yaşatarak zenginleştireceğiz.’’ dedi.
Çanakkale ruhunu, olabildiğince eksiksiz anlatmak ve aktarmak boynumuzun borcudur.
Mesut Öner,’’ Eğitim-Bir-Sen olarak, Çanakkale ruhunu canlı kılmanın, birlik ve beraberlik içinde el ele, gönül gönüle vermek, amaç ve ideal birliği yapmak, tek yürek, tek bilek, tek yumruk, tek ses, tek nefes, tek vücut olmakla mümkün olacağına inanıyoruz. Çanakkale ruhunu yaşamak, yenilmemek, bıkmamak, usanmamak, yorulmamak, pes etmemek, başarmak; vatanımız ve bizim için canını feda etmekten çekinmeyen şehitlerin nesilleri olarak, kendi çıkarları için vatana ve millete ihanet edenlere izin ve fırsat vermemek demektir. Anlamını vesayete ve esarete karşı olmaktan alan bu ruhu yaşamak, yaşatmak ve gelecek kuşaklara olabildiğince eksiksiz anlatmak ve aktarmak millî bir görev ve sorumluluk olarak boynumuzun borcudur. Bu vesileyle, Çanakkale Zaferi’nin 105. yılında, bu toprakları bize vatan kılan şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.’’ dedi.